Doğu Anadolu & Doğu Karadeniz Turu 7 Gün

Akşam Saat 20.00‘ da Kızılay Ofis Önünde buluşmamızın ve belirtilen noktalardan değerli misafirlerimizin alınmasının ardından yolculuğumuza başlıyoruz.

Sabah saatlerinde tarihi Erzurum evlerinde ücrete dâhil kahvaltımızın ardından Erzurum şehir turumuza başlıyoruz. İlk olarak 23 Temmuz 1919 yılında Erzurum Kongresinin yapıldığı Kongre Binasını gördükten sonra kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı bilinmeyen Selçuklu Sultanı Aleaddin Keykubad’ın kızı Hüdavend Hatun adına inşa ettirildiği varsayılan Erzurum’un simgesi Çifte Minareli Medreseyi ziyaret ediyoruz. Daha sonra yürüyerek gerçekleştireceğimiz gezimiz sırasında Tarihi Erzurum Evlerini, Üç Kümbetleri, 1179 yılında Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından yaptırılan Ulu Camii ve Yakutiye Medresesini ziyaret ederek fotoğraflama imkanı buluyoruz. Meşhur Oltu Cağ Kebabının ve yöresel lezzetlerin tadına bakabileceğiniz öğle yemeği için vereceğimiz serbest zaman sonrasında 1535 yılında yaptırılan Osmanlı Kervansaray mimarisinin şaheserlerinden günümüzün ise ünlü Oltu taşının işlendiği ve ziyaretçilerinin alış veriş imkanı bulduğu Taşhan’ı ziyaret ederek alış veriş için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından Doğubeyazıt’a yola çıkıyoruz. Doğubeyazıt’a varışımızın ardından otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Doğubeyazıt bölgesinde ki otelimizde.

Kahvaltı: Tarihi Erzurum evlerinde ücrete dahil serpme kahvaltı ücrete dahil

Öğle Yemeği: Erzurum şehir merkezinde rehberimizin tavsiye edeceği restoranlarda Oltu Cağ Kebabının tadına bakabilirsiniz. Ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde açık büfe veya set menü olarak alınacaktır ücrete dahil
Konaklama: Grand Ağa Otel-Tehran Butik Otel vb.
Rota: Ankara-Erzurum-Doğubeyazıt (1146 km)

Otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltımızın ardından şehre hâkim bir noktada bulunan sarp kayalar üzerine kurulmuş; Kartal yuvasını andıran 116 odalı, türbesi, camii, surları, iç ve dış avluları, divan ve harem salonları, koğuşları ile bir bey kalesi olan İshak Paşa Sarayını gezmek için yola çıkıyoruz. Sarayın yapımını 1685'de Doğubayazıt Sancak Beyi Çolak Abdi Paşa başlatmış, saray onun oğlu Çıldır Valisi İshak Paşa ve torunu Mehmet Paşa tarafından 1784'te bitirilmiş, sarayın inşaatı 99 yıl sürmüştür. Türk mimarisinin en güzel örneklerinden olan İshakpaşa Sarayı gezimizi tamamlıyor ve Eski Urartu Röflesini gezip hakkındaki bilgileri aldıktan sonra Iğdır’a hareket ediyoruz. Öğle yemeğimizi Iğdır’da alıyoruz ve yemek sonrasında bölgede çok fazla kimse tarafından bilinmeyen Kiliseler gezisine başlıyoruz.  İlk durağımız Kağızman ilçesinin Tuzluca Köyünde bulunan ve adını Köyün ortasındaki Kilisenin çanlı olmasından alan günümüze kadar da bu şekilde ulaşan Çengili Surp Astvatsatsin Kilisesini geziyoruz. Çengiliden ayrıldıktan sonra Keçivan Kalesi’ne doğru yola çıkıyoruz. Eski sancak merkezi olan Kale, Evliya Çelebi 1640 yılında Doğu'ya gerçekleştirdiği seyahatinde (Geçivan-ı Dudman Kalesi) bahsettiği bir kaledir. Tek Kapılı şehir diye adlandırılan üç tarafı uçurumlu, kayalıklar üzerine kurulu kale giriş kapısındaki yüksek hisarları ve surlarıyla ayakta olup Saka Türklerinin hükümdarı Alp Er Tonga'nın hatırasını yaşatmaktadır. Keçivan Kalesinden ayrılıyor ve Kars’a doğru yola çıkıyoruz. Kars’ta Kümbet Camisi, Osmanlı Köprüsü’nü gezdikten ve fotoğrafladıktan sonra gün batımını çaylarımız eşliğinde Kars Kalesinden izliyoruz. Çay molamızın ardından telimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Kars bölgesinde ki otelimizde.

Kahvaltı: Otelimizde alınacak açık büfe sabah kahvaltısı ücrete dahil

Öğle Yemeği: Iğdır şehir merkezinde rehberimizin tavsiye edeceği restoranlarda yöresel yemeklerin tatlarına bakabilirsiniz. Ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde açık büfe veya set menü olarak alınacaktır ücrete dahil
Konaklama: Simer Otel-Kale Otel-Ani Otel vb.
Rota: Erzurum-İshakpaşa Sarayı-Iğdır-Kars (204 km)

Otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltımızın ardından Arpaçay’ın kenarında kurulmuş Ani Harabelerine doğru yola çıkıyoruz. Ermeni ve Selçuklu kültürünün en önemli yapıtlarının yer aldığı eserler arasında yapacağımız Ani Harabeleri Turumuzda; Katedral, Surp Kirkor, Surp Pirgiç (keveli kilise) göreceğimiz yerler arasındadır. Selçuklu eserlerinden Menücehr Cami, Ebul Muhammeran Cami, Sultan Sarayını geziyor ve Bagnayr Ermeni Manastırını görmek için kalıntıları, Ani'den birkaç mil batıda, Ala Dağ'ın yan tarafında bulunan Kozluca köyüne gidiyoruz. "Bagnayr" adı, "ateş sunaklarının mağarası" anlamına gelen eski bir Zerdüşt mabedi olabileceği kanaatine varabiliriz. Bagnair Manastırından ayrılıyor ve Ani harabelerinin kuzey yamaçlarında Oğuzlu Köyü sınırları içerisinde bulunan bölgenin en büyük Kiliselerinden bir tanesi olan Kızıl Kiliseye varıyoruz.  Hassan Gnt'uni tarafından inşa ettirildiğini varsayılan bu kiliseyi yaptıran Hassan Gnt’in Kral Smbat döneminde (890–914) Kars'ta valilik yapmıştır. Birçok yazıtı günümüze ulaşamayan kilisenin gezilmesi ile birlikte öğle yemeğimizi Ocaklı Köyünde yöresel tatlar şeklinde alıyoruz.  Öğle yemeğimizin alınması ile birlikte Kars şehir merkezine geri dönüyoruz. Kars Şehir merkezi turumuzda Ruslar döneminde inşa edilmiş 153 adet binadan birçoğunu göreceğiz. Göreceğimiz binalar arasında ( Birçoğu resmi kamu kurumuna aittir ) Vali Konağı, İsmet Paşa ve Fevzi Paşa İlköğretim Okulu, Hekim Evi (Opera Binası), PTT Binasını, Merkez Camii (Ortodoks Kilisesi), Fethiye Camii (Alexander Nevski Kilisesi), Tren Garı, Demir Köprü bulunmaktadır. Gezimizin ardından otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Kars bölgesinde ki otelimizde. Akşam yemeğinden sonra dileyen misafirlerimiz Kars yöresine ait yöresel eşyaların satıldığı (Kars Kaşarı, Kars Hatırası Bebekler, Kars Balı... vs ) dükkânları gezebilir ve alışverişler yapabilirler.

Kahvaltı: Otelimizde alınacak açık büfe sabah kahvaltısı ücrete dahil

Öğle Yemeği: Ocaklı köyünde rehberimizin tavsiye edeceği restoranlarda yöresel yemeklerin tatlarına bakabilirsiniz. Ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde açık büfe veya set menü olarak alınacaktır ücrete dahil
Konaklama: Simer Otel-Kale Otel-Ani Otel vb.
Rota: Kars-Ani Harebeleri-Kars (95 km)

Otelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltımızın ardından Kars’tan ayrılıyor ve yolumuz üzerinde bulunan Boğatepe Köyüne uğruyoruz. Doğu Anadolu'nun ilk Tıbbi Aromatik Bahçelerinin oluşturulduğu ve Türkiye’nin ilk Peynir Müzesinin kurulduğu Boğatepe köyü ile Peynir Müzesini geziyor Eski Kaşarın, Gravyer Peynirin, Çeçil Peynirin nasıl yapıldığını dinledikten sonra köy yaşamı hakkında bilgileri alıyor ve Bana Cathedralini gezmeye gidiyoruz. Bana Cathedrali Piskopos Kvirike Baneli gözetiminde Gürcü Kralı Adernese (888–923) tarafından inşa ettirilmiştir. Kısa sürede politik ve kültürel merkez haline gelen Bana Tao Prensliğinin başkenti olmuş ve 11. yüzyılda zaman zaman Gürcü Kralları burada ikamet etmiştir.  Gürcü Kralı IV. Wahtang (1443–1446) karısı ile birlikte gömüldüğü Bana Cathedrali  aynı zamanda birçok yöneticinin mezar yeri olmuştur. 18. yüzyıla kadar piskoposluk makamı olan Cathedral gezisini tamamlıyoruz ardından yol üstünde bulunan Oltu Kilisesini dışarıdan görüyoruz. Daha sonra Pehlivanlı Köyünde Alabalık restoranında öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrasında Gürcü Kralı Kuropalat David (krallığı, 961–1001) tarafından, 978–1001 yılları arasında inşa ettirilen Haho ( HAHULİ ) Manastırına gidiyoruz. Haho Manastırı ve Kilisesi Meryem Ana’ya adandığı belirtilir. Haho Manastırı, kısa sürede seçkin din adamlarının yetiştirildiği ve küçük el sanatları için önemli bir merkez haline gelmiştir. Çok büyük bir sanatsal değer taşıyan ve günümüzde Tiflis Devlet Sanat Müzesi’nde korunan Hahuli Triptiği’nin ortasındaki Meryem ikonu da Haho Manastırı’nda yapılmıştır. Haho’dan ayrılıyor ve Uzundere ( AZORT ) ilçesini takiben Tao Klarjheti bölgesinin en önemli manastırlarından olan Aşağı ve Yukarı anlamlarına gelen Çamlıyamaç Köyü sınırları içerisinde bulunan Öşki (Öşkvank) Manastırını görmeye gidiyoruz. Öşk Vank Manastırdan günümüze kilise, üç şapel, yemekhane, el yazmalarının kopya edildiği ve korunduğu kütüphane binası ulaşmıştır. Vaftizci Yahya (Ioannis Prodromos)’ya adanmış olan manastırdan ayrılıyor ve Tortum gölü eşliğinde Tortum Şelalesi gidiyoruz.  Yöre halkı tarafından Su dökülen ismi ile anılan, Türkiye'nin genişlik bakımından birinci, oluşumu açsından dünyanın ikinci, dünyanın en büyük 22. şelalesi olma özelliğine sahip Tortum şelalesini geziyor ve fotoğraf için serbest zaman veriyoruz. Ardından Uzundere Yedigöller’e hareket ediyoruz. Turkuaz renkli göllerinde etrafında yapacağımız yürüyüşler sonrasında fotoğrafların çekilmesi ile birlikte göl etrafında çay molası veriyoruz. Tavşankanı çaylarımızı yudumladıktan sonra Yusufeli’ne gidiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Yusufeli bölgesinde ki otelimizde.

Kahvaltı: Otelimizde alınacak açık büfe sabah kahvaltısı ücrete dahil

Öğle Yemeği: Pehlivan Köyü alabalık restoranında yöresel yemeklerin tatlarına bakabilirsiniz. Ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde açık büfe veya set menü olarak alınacaktır ücrete dahil
Konaklama: Eliya Otel vb.
Rota: Kars-Oltu Kilisesi-Tortum-Yusufeli (295 km)

Otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltımızın ardından Altıparmak Köyü’nde Parhal Çayı’nın yamaçlarında kurulmuş olan Barhal Manastırını görmeye gidiyoruz. Barhal Manastırdan günümüze bir kilise ve iki şapel ulaşmıştır. 973 tarihinde Şatberdi Manastırı’nda kopya edilerek yapılan ve “Parhal İncili”ne göre manastır, Gürcü Kralı David Magistros (krallığı, 961–1001) tarafından 961–973 yılları arasında inşa ettirilmiş olduğu tahmin edilmektedir. Manastırın Elyazmalarında Kilisenin Vaftizci Yahya’ya adandığı belirtilir. Barhal Manastırının bulunduğu Altıparmak Köyünden ayrılıyor ve Tekkale köyüne yaklaşık 7 km. uzaklıkta, 1350 m. yüksekliğindeki bir tepe üzerine kurulmuş olan Dört Kiliseye ulaşıyoruz.  Dört Kilise Manastırı kilisesi, yemekhane, elyazmaları odası ve dört şapelden oluşur. Kilisenin tuğlaları üzerindeki “İsa David’i korusun” yazısına dayanılarak manastır kilisesi Gürcü Kralı David dönemine (961–1001) tarihlenir.  Manastır gezimiz tamamladıktan sonra öğle yemeğimizi Yusufeli’nde alıyoruz. Yemek sonrasında Çoruh Havzası’ndaki beş piskoposluk merkezinden biri olan İşhan Manastırına gidiyoruz. 951 tarihli “Grigor Khandza’nın Yaşamı” adlı elyazmasında geçer. Khandza Manastırı’nda Gürcü dilinde yazılmış olan ve halen Kudüs’de Saklanan Elyazmasında, III. Nerses’in piskoposluğu döneminde (641–661), doğum yeri olan İşhan’da tetrakonchos planlı bir kilise inşa ettirdiği belirtilir. İşhan Manastırının gezilmesi ve fotoğraflanmasının sonrasında Yusufeli’ne geri dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Yusufeli bölgesinde ki otelimizde.

Kahvaltı: Otelimizde alınacak açık büfe sabah kahvaltısı ücrete dahil

Öğle Yemeği: Yusufeli şehir merkezinde rehberimizin tavsiye edeceği restoranlarda yöresel yemeklerin tatlarına bakabilirsiniz. Ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde açık büfe veya set menü olarak alınacaktır ücrete dahil
Konaklama: Eliya Otel vb.
Rota: Yusufeli-Barhal-İşhan-Yusufeli (100 km)

Otelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltısının ardından Trabzon’a doğru yola çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde ilk olarak Porta Manastırını ziyaret edeceğiz. Pırnallı (eski adı Porta) köyünde bulunan Gürcü manastırı, iki vadinin arasında kalan ve kuzeyden güneye doğru alçalan sırt üzerinde kurulmuştur. Manastır; kilise, çan kulesi, şapel-çeşme ve diğer yapılardan oluştuğu gibi Manastırın çan kulesi cephesinde bulunan kitabesine ve yazılı kaynaklara göre Rahip Kandza’nın önderliğinde Bagratlı Krallarından I. Bagrat (826–876) tarafından yapılmıştır. Manastırı gezdikten sonra rehberimizden alacağımız bilgilerden sonra yola çıkıyoruz. Diğer durağımız Dolishane Kilisesidir. Merkez ilçeye bağlı Hamalı köyünde bulunan Kilise; 10. yy. ortalarında Bagratlı Kralı Sumbath tarafından inşa edilmiştir. Güney cephesinde bulunan “Güneş Saati” ünik olup dönemin özelliğini yansıtmaktadır. 17. yy. sonlarında camiye çevrilmiş ve bir süre cami olarak kullanılmış olan Dolishane Kilisesini geziyor ve Artvin üzerinden Borçka ilçesine ulaşıyoruz. Öğle yemeğimizi Borçka’da aldıktan sonra Cankurtaran geçidi üzerinden Karadeniz ile buluşuyoruz. Hopa ve Arhavi ilçeleri ile Rize İlini takiben akşam saatlerinde Trabzon’a ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Tabzon bölgesinde ki otelimizde.

Kahvaltı: Otelimizde alınacak açık büfe sabah kahvaltısı ücrete dahil

Öğle Yemeği: Borçka bölgesinde rehberimizin tavsiye edeceği restoranlarda yöresel yemeklerin tatlarına bakabilirsiniz. Ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde açık büfe veya set menü olarak alınacaktır ücrete dahil
Konaklama: Konakpark Hotel, Aksular Hotel, Demirgrand Hotel vb.
Rota: Yusufeli-Borçka-Trabzon (360 km)

Otelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltımızın ardından Trabzon Maçka İlçesi sınırları içerisinde bulunan Sümela Manastırına doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. Tarihi İpek Yolunu takiben İki vadinin kesişmesiyle oluşmuş Altındere Milli Parkına varış. Özel transfer araçlarımıza binerek Altındere Vadisi ve Altındere Milli Parkı’nın doyumsuz güzelliğini izleyerek Sümela Manastırına çıkıyoruz. Karadeniz denilince ilk akla gelen 1250 m. yükseklikteki Karadağ'ın eteklerinde yer alan Sümela Manastırı, Ayazma, Kaya Kilisesi, yatakhaneler, freskleri, su kemerleri görerek Karadağ’ın eteklerindeki bu muhteşem yapıyı fotoğraflıyoruz. Sümela Manastırı gezimizi sonlandırıyor ve Trabzon’a hareket ediyoruz.4000 yıl öncesinden kurulmuş Trabzon ( TRAPEZUS ) şehrini gezmeye koyuluyoruz. İlk durağımız olan Kutsal Bilgelik anlamına gelen  (HAGIA SOPHIA) Ayasofya Kilisesi. İstanbul Ayasofya Kilisenin küçük bir örneği olan Ayasofya Kilisesini Rehberimizin anlatımları eşliğinde Freskleri ve Tarihi Eserleri gördükten sonra Kazaziye ve Trabzon Hasır Sanatı ile Trabzon El Sanatları konusunda bilgi alıyoruz. Öğle yemeğimizi almak üzere köftesi ile ünlü Akçaabat ilçesine gidiyoruz. Öğle yemeğimizi aldıktan sonra Soğuksu Mevkiinde bulunan ve Atatürk’ün Bütün Mal Varlığını Türk Milletine Armağan etti Atatürk Köşkünü görmeye gidiyoruz. İtalyan Barok Mimarisinde yapılmış olan Atatürk Köşkü gezimizi tamamlıyor ve dileyen misafirlerimizi 4 Ekim 1869 yılında Bologna’lı Rahip Filippo Mazzoni ( Katolik ) tarafından Kilisenin ilk tası koyulan Santa Maria kilisesine götürebiliriz. Santa Maria Kilisesi diğer adi ile Trabzonlu Meryem Ana Kilisesi 2 Şubat 1874 yılında açılmış 19 Mart günü kutsanmıştır. Santa Maria Kilisesi Romen-barok stilinde yapılmış ve iki yan bölüm, yan sunak masalarından oluşmaktadır.  Kilisenin gezilmesinin ardından Ankara'ya dönüş yolculuğumuza geçiyoruz gece saat 01.00 sularında Ankara’da oluyoruz. Bir başka organizasyonda buluşmak üzere misafirlerimiz ile vedalaşarak turumuzu sonlandırıyoruz.

Kahvaltı: Otelimizde alınacak açık büfe sabah kahvaltısı ücrete dahil

Öğle Yemeği: Akçaabat bölgesinde rehberimizin tavsiye edeceği restoranlarda yöresel yemeklerin tatlarına bakabilirsiniz. Ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Güzergâhımız üzerinde dinlenme tesisinde ekstra ücretli olarak değerlendirebilirsiniz.
Rota: Trabzon-Akçaabat-Ankara (761 km)